Geleceğin Teknolojisi

Formu doldurun, size hemen ulaşalım

    Genel bakış

    Yapay Zeka

    Geleceğin teknolojileri denince çoğunluğun aklına ilk gelenlerdendir yapay zeka. Nedir bu yapay zeka? Bir bilgisayarın ya da robotun akıllı bir canlı gibi faaliyetler gerçekleştirmesidir. Yapay zeka bu yüzden bazı insanları korkutmakla beraber bazılarını ise sevindiriyor. Bazılarının korkmasının sebebi, yapay zekanın gelecekte insanlığı yok etmeye çalışacak olması. Tabi bu onların düşüncesi. Sevinenler ise, yapay zekanın insanlığı yok etmeye çalışacağının aksine, insanlara çok yardım edeceğini, insanların iş gücünü azaltacağını düşünüyor. Yapay zeka kararları yapay sinir ağları sayesinde verecek. Yapay sinir ağları tıpkı insandaki sinir ağları gibi tasarlanıyor. Bu sayede bilgisayarlarımız ve robotlarımız insanlar gibi karar vermeye, düşünmeye başladılar. Apple, Microsoft gibi büyük teknoloji şirketleri yapay zekaya büyük yatırımlar yapmakta. Örneğin Apple’ın Siri’si Microsoft’un Cortana’sı var. Yapay zeka yeni yeni gelişmekte olan bir teknoloji. Ama geleceğin teknolojileri arasında yer alacağı şüphesiz.

    Elektrikli arabalar

    Gelecekte bolca hayatımızda göreceğimiz teknolojilerden birisi de elektrikli arabalar. Günümüz içten yanmalı motorların aksine sadece elektrikle çalışan daha basit motorlar üretilecek ve tüm dünya bu arabaları kullanacak. Şimdiden Elon Musk’ın başında bulunduğu Tesla elektrikli arabaları ile adından söz ettiriyor. Elektrikli arabaların gelecekte kullanılma sebeplerine gelecek olursak, fosil yakıtların yakın gelecekte tükenecek olması ve bu tarz içten yanmalı motorların hava ve gürültü kirliliğine sebep olması diyebiliriz. Bu yüzden elektrikli arabalar da geleceğin teknolojileri içinde.

    2000’li yılların ortalarında ise özelliklerinden dolayı tercih edilmeye başlandı. Bu otomobiller bir ya da daha fazla motor, batarya ve motoru çalıştırmak için lazım olan güçlerden meydana gelir. Çalışması ise bataryaların şebeke elektriğinden şarj edilmesi bu gücü motora ilermesiyle olur.

    Elektrikli arabalar benzinle alakalı olmadığı ve sadece aküden oluştuğu için bakım gerektirmez. Ayrıca 500 bin km’ye bakım ihtiyacı olmaması da ayrı bir özelliktir. Az bakım gerektirdiği için de benzin ve LPG’li araçlara göre çok daha ekonomiktir.

    3 Boyutlu yazıcılar (3D Printer)

    3 boyutlu yazıcılar da geleceğin teknolojileri arasında. Şimdiden bu yazıcılarla her türlü cisim üretilmeye başlandı bile. 3 boyutlu yazıcının çalışma mantığı, bilgisayarda çizilen 3 boyutlu tasarımın, tarayıcıya aktarılarak, tarayıcının içerisinde bulunan plastik, metal gibi malzemelerin bu tasarıma göre katmanlar halinde üst üste koyulması ile cisimlerin ortaya çıkmasıdır. Tabi içerisinde cisimlerin şekilleri için hareketli parçalar ve elektronik devreler bulunmakta.

    3D yazıcıların kullanım amaçlarından en önemlisi kuşkusuz maliyettir. Özellikle makine mühendisleri için büyük avantaj sağlayan 3D yazıcılar, parçaların tek partiden oluşan küçük hacimlerde dahi düşük maliyetli üretilebilmesinden bu makine bizim için vazgeçilmez oluyor.

    3D yazıcılarda birçok teknoloji kullanılabilir. Teknolojiler arasında farklılıklar genellikle katmanların nasıl oluşturulduğu ile ilgilidir. Bu teknolojilerin bazılarını sıralamak gerekirse; SLS (Selective Laser Sintering), FDM (Fused Deposition Modelin), Stereolithography en çok kullanılan teknolojiler arasındadır.

    Tam otonom araçlar

    Otonom kendi kendine çalışan demektir. Yani bilim kurgu filmlerinde gördüğümüz direksiyonu olmayan, sürücüsüz otomobiller gelecekte bizimle birlikte olacak. Yukarıda bahsettiğimiz Tesla’nın elektrikli arabalarında şu an yarı otonom sürüş özelliği bulunmakta. Otonom sürüşün detaylarına indiğimizde karşımıza yapay zeka çıkabilir. Çünkü arabanın bir karar verme mekanizması olmalıdır. Bu sayede diğer araçlar içinde kaza yapmadan, en uygun rotadan bizi gitmek istediğimiz yere götürecektir.

    Öncelikle 5. seviye sürücüsüz araç yani tam otonom araçlar, tüm farklı sürüş programlarını barındıran ve hiç bir şekilde insana ihtiyaç duymadan taşımacılık görevini gerçekleştiren yapay zeka seviyesine deniyor. Bu zamana kadar, bir çok araç şirketi 5. seviyeye ulaşma zamanının 2022 veya sonrası olacağı görüşüne sahip olduğunu belirten açıklamalar yapmıştı.Fakat teknolojinin katlanarak ilerleyen hızı ile bir çok otomobil şirket CEO’su beklentilerini değiştirmeye başlamış durumda.

    Çeviri Yapabilen Akıllı Gözlükler

    Dünya her geçen gün mevcut iletişim ağlarını geliştiriyor. Sınır tanımadan gelişen bu iletişim ağının getirdiği sorunlardan birisi de dil sorunu. Artık dil bilmenin önemi her geçen gün daha fazla artıyor. Bir lisanın bir insan olduğu dönemimizde çeviri yapabilen bu gözlükler işimizi hayli kolaylaştıracak.

    Algıladığı dili istenilen dile çevirebilen bu akıllı gözlükler tüm dünya dillerini kapsıyor. Gözlüğün içerisindeki mevcut çeviri sistemi sayesinde kullanıcılar herhangi bir ülkede duyduklarını anında çevirip anlayabiliyor. Bu da karşılaşılan birçok sorunu çözümlüyor tabi. Bu akıllı gözlükler, içerdikleri işletim sistemleri sayesinde dil çevirisinin ötesinde de birçok işlem yapabiliyor. Öyle ki; fotoğraf, video kaydından tutun da navigasyon özelliğine kadar birçok işlem yapabiliyor. Telefon görüşmeleri, mesaj gönderme gibi telefonların yaptığı işlemleri de gerçekleştirebilen bu gözlüklere sanal gerçeklik de ekleniyor. Üstelik bilinen sanal gerçeklik gözlüklerinin aksine belirli bir noktaya bakma mecburiyeti de yok. Gidilen her yerde sanal bir şekilde işlem yapabilmek mümkün hale geliyor. Gözlüklerin navigasyon özelliğinden de bahsetmek gerekirse bu akıllı gözlükler sayesinde araç kullanırken el kullanmadan ses ile kontrol sağlanabiliyor. Görüntüyü de zaten interaktif şekilde sağlıyor. Bu çok önemli bir özellik. Çünkü ellerin meşgul olması kaza sebeplerinde çok büyük bir paya sahip.Çeviri yapabilen akıllı gözlükler sayesinde yurt dışı seyahatlerinden sektörel iş alanlarına kadar birçok alanda insanların yaşam standardı artıyor.

    760mph Trenler

    Her gün işe gitmekten nefret mi ediyorsun? Bunun yerine, tren vagonunun bir ticari jet uçağı ile aynı hızda bir tünelden aşağı düştüğünü düşünün. Bu PayPal, Tesla ve SpaceX kurucusu Elon Musk’ın hayalidir. Bu hyperloop sistemli ‘tren’, hava basınçlı ve endüksiyon motoru aracılığıyla, bir vakum tüpten yukarıya 760mph hızla gidebilecek. Bu preje, iki yıl içerisinde deneme çalışmalarına başlayacak. İnşa edildikten sonra, 7,5 saate ile varılacak yere 35 dakika içinde varacak. İlk denemede, San Francisco ve LA arasındaki yolcu feribotları yerini alacak.

     

    Uzay Balonu

    Uzaya yolculuk yapmak istiyorsanız, en hızlı yöntemden biri balon almak olabilir. World View Enterprises şirketi, turistleri sıcak hava balonları ile dünyanın 32 km üzerindeki stratosfere göndermek istiyor. Teknik olarak ‘uzay’, deniz seviyesinden 100km yukarıda tanımlanmıştır. Ancak 32 km, Dünya’nın eğriliğine tanıklık etmek için yeterince yüksektir. Bu Uzay Balonu, ilk başarılı test uçuşunu Haziran ayında gerçekleştirdi. Bu uzay balonu ile yolculuk etmenin fiyatı; kişi başına 75.000 Euro. Bu fiyat kimi vatandaşlara göre fazla gelirken kimi vatandaşlar ise böyle bir buluş için normal bir fiyat olduğunu söyledi.

    Yükseklerde atmosfer inceldiği için önce hiç roket kullanmadan ve ağır roket yakıtı taşımadan 25 km irtifaya çıkıyoruz. Ardından seyrek atmosferde hızla ivmelenen küçük bir roketle mini uyduları yörüngeye çok ucuza gönderiyoruz. Bunun için de direk yerden havalanan 60-70 milyon dolarlık pahalı bir roket kullanmıyoruz!

     

    Yüzen Çiftlik

    BM, dünyada 2050 yılına kadar iki milyar daha fazla insan olacağını tahmin ediyor. Ve bu da yüzde 70 daha fazla gıda tüketmek anlamına geliyor. 2050 yılına kadar yüzde 80’imiz şehirlerde yaşıyor olacak. Ve gün geçtikçe yaşam alanımız daralacak. Denizlere ya da şehirlere yakın çiftlikler gıda ihtiyaçlarını gidermek için çok önemli bir konuma sahiptir. İleri Düşünce Mimarı mimar Javier Ponce tarafından yapılan yeni bir tasarım ile enerji sağlamak için güneş panelleri ile 24 metre uzunluğunda, üç katmanlı bir yapı tasarlanacak. Orta katman 51,000m bir alan üzerinde çeşitli sebzeler yetiştirilecek.

    350 x 200 metrelik tek bir Akıllı Yüzer Çiftlik, yılda yaklaşık 8.1 ton sebze ve 1.7 ton balık üretecek kapasiteye sahip. Üniteler bir araya gelecek şekilde tasarlanmış olan bu proje, çok daha fazla gıdaya ihtiyacımız olacağı için kullanışlı bir mimaridir.

     

    Kendi Kendine Giden Araçlar Daha Güvenli Sürüş Yapacak

    Son yıllarda manşetlere çıkmış olan kendi kendini süren araçlar sayesinde trafik kazalarında oluşan ölüm ve yaralanmaları azaltacağı düşünülmektedir. Stanford Üniversitesi tarafından hazırlanan bir rapora göre, sadece kendi kendini süren araçlar trafikle ilgili ölümleri ve yaralanmaları azaltacak ve aynı zamanda yaşam tarzımızda da değişiklikler yapmamızı sağlayacak. Kendimize de daha çok zaman ayıracağımızı düşünen araştırmacılar, kendinden tahrikli arabalarla ve paylaşılan taşımayla artan konfor ve azalan bilişsel yük, insanların yaşamını daha konforlu bir hale getireceğini belirtiyor.

    Güç İzleme Ve Enerji Tasarrufu Teknolojisi

    Arabanız yağ değişimine ihtiyaç duyduğunda size söyler, peki eviniz neden size böyle bir şey söylemiyor? Hava filtresinin değiştirilmesi gerektiğinde size uyarı gönderebilen bir klima ünitesi düşünün.

    Daha da iyisi, ay için güç bütçenizi geçtiğinizde sizi uyaracak bir enerji sistemi düşünün. Maine merkezli bir şirket olan Powerhouse Dynamics, bu konuda gerekli girişimleri yapmaya başladı.

    Ev sahiplerinin enerji kullanımlarını daha iyi yönetmelerini sağlamak için, bir evin enerji tüketimini, ilgili maliyetleri ve karbon ayak izini sürekli takip edecek bir buluş için çalışıyor. Bu buluş, evde kullanılan aletleri ve ekipmanları dahi analiz edebilecek. Bu sayede ev sahiplerine enerji tasarrufu yapıp yapmaması gerektiğini belirtecek. Ayrıca bu buluş, yeni işlevler eklenmesi ve daha kullanışlı bir sistem haline getirilebilmesi için sürekli olarak geliştiriyor.Bu buluşun ev standardı haline gelmesi çok uzun sürmeyecek gibi görünüyor.

    Otomatik Robotlar

    IRobot ve Neato gibi cihazlar, evinizin içerisinde özgürce seyahat etmek ve zeminleri temizlemek için tasarlanmıştır. Almanya’daki bilim adamları tarafından tasarlanan bir prototip robot evleri temizlemekten biraz daha fazlasını yapıyor. Bu robot ,tek kollu ve üç parmaklı cihaz öğeleri toplayabilir, çeşitli makineleri çalıştırabilir ve hatta misafirlere içecek servisi bile yapabilir. Entegre bir sensör sistemi, robotun bir insanın kolunun etrafında sıkışmasını önler. Ayrıca, ses komutlarına da cevap veren bu robot gömülü bir dokunmatik ekran üzerinden kontrol edilebilir. Ve zamanla geliştirilerek önceden programlanmış hareketlere bile cevap vereceği belirtiliyor.

    ERP'nin geleceğinde ne var?

    Eskiden kağıt faturalar, iş emri dosyaları ve hatta üzerinde çalışanların adının yazılı olduğu maaş zarfları vardı. Dijital teknolojilerin iş dünyasında yarattığı etkinin en önemli meyvesi olan Kurumsal Kaynak Planlama (ERP) çözümlerinin gelişiyle tüm bu basılı işler “yakın tarih” oldu. Peki, “yakın gelecekte” ne var?

    ERP sayesinde verimliliği muazzam bir ölçekte artış gösteren kurumsal iş süreçleri; yeni bir dönüşümün eşiğinde duruyor. Bu dönüşümün ana tetikleyicileri ise Nesnelerin İnterneti ve Endüstri 4.0 olarak sıralanıyor. İş dünyası için dolu dizgin gelen dönüşümü anlayabilmek için, öncelikle bu iki kavramı irdelemek gerekiyor:

    Internet World Stats tarafından güncellenen Mart 2017 verilerine göre bugün interneti dünyada 3,7 milyar insan kullanıyor. İnsanın birbiriyle iletişim kurduğu, bilgiye anlık olarak ulaştığı ve kendisiyle ilgili bilgileri paylaştığı “internet”; yakın gelecekte dev bir “kullanıcı” kitlesine kucak açmaya hazırlanıyor: Bağlantılı (connected) cihazlar.

    Akıllı sensörler, mobil aygıtlar ve diğer pek çok cihaz internete bağlanacak, birbiriyle iletişim kuracak ve kendi durumlarını merkezi sistemlere bildirecek. Gartner, sadece üç yıl sonra internete bu şekilde bağlanan 20 milyarı aşkın cihaz olacağını öngörüyor. Kısacası, Nesnelerin İnterneti ile birlikte internet kullanıcısı hem kavramsal hem niceliksel olarak köklü biçimde değişecek. İş dünyasının ve elbette ERP sistemlerinin, kendini 20 milyarlık yeni kullanıcıya hazırlaması gerekiyor.

    Erp
    Üretim süreçlerinde dijitalleşmenin diğer adı olan Endüstri 4.0 ise, üretim bandından mağaza katına kadar giden tüm süreçlerin birbiriyle entegre ve koordine çalışmasına olanak tanıyor. Üstelik bu yapı; içinde üçüncü partiler, müşteriler ve tedarikçilerin oluşturduğu çok daha geniş bir ağa dönüşüyor.

    ERP sistemlerinin böylesi kapsamlı dönüşüme ayak uydurmasının tek yolu ise çok paydaşlı bir yapıya geçmekle mümkün olacaktır. ERP artık her bir kurumun içinde, birbirine ve yazılım platformuna bağlı sürdürülen iş süreçlerinden ibaret değil. Nesnelerin İnterneti trendiyle birlikte, kurumlar arası süreçler de dahil olmak üzere her türden kurumsal kaynağın merkezi sisteme kolayca entegre edilebiliyor olması gerekiyor. Nesnelerin İnterneti ve Endüstri 4.0, geleneksel olarak reaktif bir yapıda çalışan ERP teknolojilerinin proaktif hâle gelmelerini zorunlu kılıyor.

    ERP’nin artık süreç yönetiminde, sözgelimi bakım onarım aksiyonlarını ya da üretim verimliliğini artıracak aksiyonları önerebilen makinelerle uyum içinde çalışması gerekiyor. Bu makinelerin anlık olarak gözetlenip, alınan veriler ışığında ERP’deki kritik süreçlerin tetiklendiği bir dünyaya doğru ilerliyoruz. Geleceğin iş dünyasında makineler, şirket araçları, kısıtlı kaynak olarak planlanması gereken her türden bileşen, şirket envanteri ve diğer unsurlar, Nesnelerin İnterneti ile hayatımıza giren bağlantılı cihazlar üzerinden takip edilecek. Karar mekanizmaları ise atacağı her adımda, bu cihazların ürettiği anlık veriden yola çıkarak değerlendirme yapan güçlü yapay zekâ algoritmalarından faydalanacak.

    Teknolojinin öncüleri, iş dünyasının bu “makine destekli” ihtiyacına yanıt verebilmek için yapay zekâ çalışmalarında vites yükseltti. Microsoft da son yıllarda gerek kendi kurumsal çözümleri üzerinde gerçekleştirdiği inovasyon, gerekse yapay zekâ girişimlerine yaptığı kapsamlı yatırımlarla geleceğin ERP beklentilerini karşılamaya hazır. Yapay zekânın son dönemde en hızlı yükselen trendlerinden biri olan makine öğrenimini kullanan Azure Machine Learning servisleri, kullandığı öngörüye dayalı tahmin algoritmalarını Microsoft’un güçlü ve dinamik ERP çözümleri portföyü ile birleştirerek, Endüstri 4.0 devriminin gerekliliklerini bugüne ve yarına hazır biçimde iş dünyasına sunuyor. ERP’de son 15 yılın nabzını tutan Mira olarak biz de Kurumsal Kaynak Planlama alanında yaşanan köklü dönüşümü Microsoft’un zengin çözüm portföyünün verdiği güvenle karşılıyoruz.

    Mira Çözümleri

    Sorularınız
    ve talepleriniz için
    Bize yazın size biz ulaşalım