Son 15 yılda teknolojik yenilikler dünyayı birbirine bağladı, verimliliğimizi katlanarak artırdı, organizasyonel etkinliğimizi genişletti ve hepimizi hiç hayal etmediğimiz şekillerde bir araya getirdi. Tüm bu şaşırtıcı gelişmelerin yanı sıra birçok insanın çok geç olana kadar ihmal ettiği karanlık bir taraf da geliyor.
Günlük teknolojik gelişmelere ayak uydurmak, suç faaliyetinin hızı ve pakete erişmenin ve kurumsal verileri satmanın çeşitli yollarıdır. Bir zamanlar genel teknoloji uygulamasının yalnızca bir parçası olan güvenlik, tüm faaliyetlerin ön saflarına yükseldi.
Uzak bir işgücüne ani beklenmedik geçiş ile birlikte küreselleşme, kurumsal BT organizasyonları için benzeri görülmemiş zorluklar getirdi. İş gücünün çoğunluğu artık evden çalışıyor ve kurumsal verilere erişmek için kendi ağlarına güvenmek zorunda kalıyor. Cisco notları ve çeşitli VPN platformları gibi araçların kullanımındaki artış, bireyler ve şirketler için erişim ve ekstra bir koruma katmanı sağlamaya yardımcı oldu.
Ek olarak, kişisel bilgisayarların ve diğer iletişim cihazlarının kullanımı, bireyin bu cihazlara yüklediği güvenlik korumalarıyla sınırlı başka bir risk katmanı ortaya çıkarır. Bireysel platformları yönetememe, kurumsal platformları eski koruyucu yazılımlar, koruyucu yazılımların eski sürümlerini kullanan ve çalışanların kişisel işlemlerinden kaynaklanan risklere maruz bıraktı.
Bulut ERP, CRM, HCM ve diğer platformlara geçiş, BT organizasyonları için yeni bir karmaşıklık düzeyi ve siber güvenliğe daha fazla odaklanma ihtiyacını ortaya çıkardı. Bulut teknolojisi güvenlikte büyük ilerlemeler sağlarken, güvenlik ortamı değişti ve BT’nin ele alması gereken yeni zorluklar ekledi. As Bulut ERP yazılım satıcıları gelen Oracle için Odoo , bulut doğru taşınamayacak, tanımadığı ve bir şirket içi muadili yerine bir bulut tabanlı ERP uygulama ile doğasında olan yeni riskleri ele önemlidir.
Şirketler genel dijital dönüşümlerinin bir parçası olarak bulut tabanlı ERP çözümlerini uygulamaya devam ederken, verilerin kime ait olduğunu ve nihai olarak kimin sorumlu olduğunu açıkça tanımlamak ve anlamak önemlidir. Kurumlar, güvenlik sorumluluğunun kendilerine düştüğünü ve verilerini iç ve dış siber tehditlerden korumanın kendi sorumluluğunda olduğunu anlamalıdır.
Kurumları dış tehditlere maruz bırakan, sürekli değişen ve artan güvenlik risklerini doğru bir şekilde ele almamak. Başlangıç noktası olarak, şirketler siber güvenlik çabalarını başlatmak için aşağıdaki adımları izlemelidir.
Değerlendirin, Temizleyin ve Koruyun
Değerlendirmek
Siber güvenlik ihtiyaçlarınızı karşılamada nerede olduğunuzu belirlemek için derinlemesine bir dalış yapın. Uygun korumaya sahip misiniz, tüm riskleri uygun şekilde değerlendirdiniz mi ve güvenlik açığını ele almada güvenliğiniz ne kadar etkili?
Temizlemek
Şirketler küresel ekonomide bir yavaşlama yaşarken, verileri temizlemeye başlamanın tam zamanı . Boş veri noktalarını belirlemek, gereksiz verileri kaldırmak ve gelecekte verileri temizlemek için bir planın ana hatlarını belirlemek, yalnızca süreçlerinizi ve raporlamadaki doğruluğu iyileştirmekle kalmayacak, aynı zamanda gelecekte veri dönüştürme görevlerine girerken şirketinizi başarıya hazırlayacaksınız.
Korumak
Sahip olduğunuz verilerin türüne, kuruluşunuzun boyutuna ve dış tehditlere maruz kalma durumuna bağlı olarak farklı siber güvenlik stratejileri düşünülmelidir. Kapsamlı bir durum tespiti görevini tamamlayan kuruluşlar, kendilerini önemli müşteri ve finansal verilere yönelik tehditleri daha iyi ele alacak şekilde konumlandıracaktır.
Çalışanlarınızı eğitin
Bilginin güç olduğunu söylerler ve bu özellikle siber güvenlik söz konusu olduğunda doğrudur. Çalışanlarını eğitmek, farkındalığı artırmak ve siber güvenliğe önem vermek için zaman ayıran kuruluşların, ortaya çıktıklarında tehditleri ele alma şansı daha yüksek olacaktır.
Bir yanıt yazın