Stok Değerleme Analizleri

Formu doldurun, size hemen ulaşalım

    Genel bakış

    Stok Değerleme Analizleri Nelerdir?

    Malzame değerleme yöntemleri: İşletmelerde oluşturulacak stok politikalarının paralelinde iyi bir maliyet muhasebesi organizasyonunun muhasebe sisteminin içinde yer alması gerekmektedir. Maliyet muhasebesi, madde ve malzemenin tedarikinden üretime gönderilmesine kadar geçen süreçte stokların kontrolünü sağlayan bir muhasebe sistemidir.

    Stokta gerçekleşen fiziki girdi ve çıktı hareketlerinin yanı sıra bunların parasal değerlerinin de izlenmesi gerekmektedir. Hesap çerçevesi, ekonomik koşulları göz önünde tutarak her türlü stokun değerlendirilmesinde günün koşullarına göre her hangi bir değerleme yönteminin seçileceği ve bu yöntem ile üretime gönderilen veya satılan miktar ile elde kalan miktarlara ilişkin değerleme yapılabileceğini ortaya koymuştur.

    Fiyat seviyelerinin devamlı değiştiği bir ortamda stoklardaki değerlemelerin de bu değişikliklere cevap verecek yapıda olması gerekmektedir. Uygulamada en çok karşılaşılan üç tür stok değerleme yöntemi bulunmaktadır.

    1. Ortalama Maliyet Yöntemleri

    Bu yöntem kendi içinde “Tartılı ortalama ve hareketli ortalama yöntemi ” olarak ikiye ayrılmaktadır. Tartılı ortalama yöntemi; değişik tarihlerde farklı fiyatlarla yapılan tüm ticari mal alışlarının toplam maliyetlerinin, toplam ticari mal miktarına bölünerek bulunan bir ortalamayla satılan ticari malların maliyetlerinin hesaplandığı bir yöntemdir. Hareketli Ortalama Yöntemi; bu yöntemde ortalama maliyet her ticari mal alışında tekrar hesaplanır. Her ticari mal alışında alınan malın miktarı mevcut ticari malın miktarına, maliyeti de mevcut malın maliyetine eklenerek; toplam maliyet, toplam miktara bölünerek ortalama maliyet hesaplanır. Bu yöntemler; fiyatlar genel seviyesindeki değişikliklerin maliyetlere ağırlıklı veya hareketli oluşuna göre yansıtılmasını sağlar. Sonuç olarak, ortalama maliyet yöntemleri de fiyatlar genel seviyesindeki artışları gerçek anlamda yansıtmaya yetmemektedir. Çünkü bu yöntemler kullanılırken dikkate alınan maliyet bilgileri kaydedildikleri tarihteki değerleri ifade ettiklerinden bilançonun düzenlenmesi tarihindeki cari para değerlerini ifade etmemektedir. Ancak bununla birlikte hareketli ortalama yöntemi daha gerçekçi bir maliyet hesaplamasına olanak verir.

    2. İlk Giren İlk Çıkar Yöntemi (FİFO)

    İlk Giren İlk Çıkar Yöntemi; ilk satın alınan ticari malların yine satınalma tarihlerine göre ilk önce satılacağı varsayımına dayanır. Enflasyonist ortamlarda ilk alınan ticari mal stok kalemlerinin fiyatlarının düşük olması; satışların maliyetinin düşük çıkmasına böylece de işletmenin fazla kar elde etmiş gibi görünmesine sebep olur. Bu da gereksiz fazla vergi verilmesi ve kar dağıtımının yapılmasına neden olacağından işletmenin öz sermayesini olumsuz yönde etkiler.

    3. Son Giren İlk Çıkar Yöntemi (LİFO)

    Bu yönteme göre ticari işletmelerde satılan ticari malların en son alınanlardan yapılacağı varsayılır. Dolaysıyla en son alınanların fiyatları dikkate alınarak maliyetler hesaplanır. Stokta kalanlar ise ilk alınanların fiyat tutarlarını içerir. Bu yöntemde satılan ticari malların maliyetleri yüksek, buna karşılık stok maliyetleri düşük kalmaktadır.

    Bu yöntemin kullanılmasıyla satış karlarının dolaysıyla vergi ve temettü ödemelerinin daha az olmasına ve işletmenin özsermayesinin korunmuş olmasına karşın, stok değerlerinin düşük olmasıyla da gerçek özvarlıkların gösterilmemesine neden olmaktadır.

    Sorularınız
    ve talepleriniz için
    Bize yazın size biz ulaşalım